Yeni Zelanda Katliamını ve Ona Sebep Olan Müslüman Düşmanlığını Lanetliyorum.
Yeni Zelanda’da mukaddes Cuma günü ibadet için camiye gitmiş olan masum Müslümanların üzerine ateş yağdırmak suretiyle işlenen katliam, eşine az rastlanır insanlık dışı vahim bir hadisedir. Bu olay, kınama mesajları ile geçiştirilecek sıradan bir olay değildir, Hristiyan aleminin Müslümanlarla ilgili zihinsel kodlarına dair derin kökleri vardır. Masum insanları gözünü kırpmadan birer birer öldüren, hazırlıklı, donanımlı, ne yaptığını bilen, soğukkanlı katil kendiliğinden ortaya çıkmış değildir. Onun gibi nicelerinin zihinleri Müslümanlara karşı kin, nefret ve düşmanlıkla zehirlenmiştir. 1995 yılında Serebrenitsa’da kadın çocuk yaşlı demeden binlerce Müslümanı katleden Sırp katilleri ile onları hiç ürpermeden seyreden Hollandalı sözde barış gücü askerleri de aynı zihinsel kodlara sahiptiler. Katilin saldırı sırasında Sırp Çetnik Marşını çalması rastlantı değildir. Sırp katiller de Bosnalı Müslümanları katlederken aynı marşı çalıyorlardı. İslam dünyası hakkında bilinçli bir şekilde kullanılan İslamafobi (İslam korkusu), İslam terörü vb. söylemlerle Müslüman düşmanlığını (anti İslamizm) sistemli bir şekilde körükleyen herkes bu katliamda pay sahibidir.
Yeni Zelanda’da Cuma günü işlenen insanlık dışı katliamın faillerini ve planlayıcılarını lanetliyorum. Müslümanlara karşı bu zihinsel zehirlenmeyi sistemli ve sinsi bir şekilde körükleyenleri de aynı şekilde şiddetle kınıyor ve lanetliyorum. İslam düşmanlığına hedef olarak can verdikleri için şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralanan ve yaşam mücadelesi veren kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum. Müslüman düşmanları bilsinler ki canımız yandıkça bilincimiz ve kararlılığımız artacaktır.