Prof. Dr. Ahmet Selçuk CAN Ramazan Öncesi Sağlık Uyarıları Yaptı

 Prof. Dr. Ahmet Selçuk CAN Ramazan Öncesi Sağlık Uyarıları Yaptı

 


Yalova Üniversitesi Termal Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Selçuk CAN Ramazan öncesi sağlık uyarıları yaptı.
 

RAMAZANDAN ÖNCE DOKTOR KONTROLLERİNİZİ İHMAL ETMEYİNİZ.

 

Ramazan ayında oruç tutalım veya tutmayalım beslenme sistemimizde değişiklikler olur.  Diğer zamanlarda piyasada olmayan çeşit çeşit pideler ve güllaç soframızda yerlerini alırlar.  Yemek yeme vakitlerimiz değişir.  Soframızda çeşitlilik artar.  Gerekli özeni göstermezsek bütün bir yaz boyunca uğraşıp verdiğimiz kiloları bir ayda geri alabiliriz.

 

Ramazan ayında sağlıklı kişiler yanında bazı hastalıkları olan bireylerde oruç tutmayı arzu ederler.  Günümüzde modernleşen tedavi teknikleri sayesinde kronik hastalığı olanlar doktor kontrolu altında oruç tutabilmektedirler.  Bu durumda doktor gerekli tetkikleri yapacak ve tüm tedbirler alındıktan sonra kişiye oruç tutma izini vercektir.  Oruç tutan kişinin manevi gücünün artması bazı hastalıkları yenmesine yardım eder.  Kişinin iç huzuru iyi ise fiziksel sağlığıda bundan direk olarak olumlu yönde etkilenir. 

 

Ramazan konusunda ilk yanlış obezite (şişmanlık) sorunu olan kişilerin bu dönemi bir perhiz fırsatı olarak görmesidir.  Oruç perhiz değil ibadettir.  Oruç tutmak ile kilo verilmez.  Bu dönemde oruç tutulması sadece sağlıklı Müslümanlara farz olunmuştur.  Eğer akut bir hastalığınız varsa yani kısa dönemli ciddi bir sağlık sorunu yaşıyorsanız iyileştikten sonra orucunuzu tutmanız gerekir.  Ancak iyileşmeyecek bir hastalığınız yani kronik bir hastalığınız (kalp hastalığı, bypass ameliyatı, şeker hastalığı) varsa oruç tutup tutamaycağanız hakkında doktorunuza danışmanız gerekir.  Ramazan'da kişiler hareketsiz kalmaya meyillidirler. Kendilerini yormamak için yürüyüş, koşma gibi aktiviteleri bilinçaltından yapmak istemezler.  Bu durum şişmanlamaya sebep olur.

 

Ramazan’da sağlık yönünden yapılan bir diğer hata sahura dek uyku uyumamaktır. Bu vücudun dinlenememesine yol açarak ertesi gün başağrısı ve tansiyon düşüklüğüne yol açabilir. Ramazan'da sahura kadar uyanık kalmamalı, günde 8 saat uyku uyumaya özen göstermelidir.

 

Ramazanın getirdiği en olumlu yön kişiyi disipline sokması, iç barışı sağlaması, öfke ve düşmanlıkları azaltmasıdır.  Bu durumdan en çok asabi şekeri ve tansiyonu olanlar faydalanır. "Stres yapmayınız" tavsiyesi bu kutsal ayın etkisiyle gerçekleşir. Stresin azalması tansiyonu normale döndürür, kalbin yorulmasını engeller, kan şekeri yüksek ise normale gelmesine etkide bulunur.  Stresli bir insanın pehriz yapsa dahi zayıflaması imkansızdır.  Stresli kişilerde böbrek üstü bezinden salınan kortizol hormonu vücutta yağ depolanmasını artırır. Ramazan ayında stresin azalması şişmanlık, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi sorunu olanlara tedavi kapılarını ve şifa fırsatlarını açar.

 

Bazı kişiler sahura kalkmadan oruç tutmaktadırlar.  Bu şeker hastaları için sakıncalıdır.  Şeker hastaları mutlaka sahura kalkmalıdırlar. Ramazanda kandaki şeker düzeyi ilk günlerde düşer ancak ikinci haftadan sonra kan şekeri 40 ile 80 puan arasında yükselir.  Ramazanda iftarda tüketilen yiyeceklerin hem kalorisi fazladır hemde miktarı fazla çeşitten dolayı artmıştır.  İftarda tıka basa yemek pankreasa şeker yüklemesi yapmak gibidir.  Pankreas yorulur ve kan şekeri artar.  Bu sorunlar nedeni ile Şeker Hastaları Ramazan öncesi mutlaka kan şekerlerini ölçtürüp sağlık kontrollerini yaptırtmalıdırlar.

 

Hangi şeker hastaları Ramazan'da oruç tutamaz ?

 

Ramazan'da insülin iğnesi kullanan, hamile olan, kan şekeri normalin altına düşen (hipoglisemi) ve 65 yaşının üzerinde olan şeker hastalarının oruç tutması önerilmez.  Ramazan öncesi şeker hastaları tam bir muayeneden geçmelidirler.  Kan şekeri 140 altında olan ve insülin kullanmayan ikinci tip şeker hastaları oruç tutabilirler. 

 

 

Ramazanda ne tür sağlık sorunları artabiliyor ?

 

Ramazan ayında sağlıklı insanlar bile uzun süren açlığın ardından aşırı bir biçimde yemek yediği için sağlık sorunlarıyla karşılaşabiliyor.  Yanlış beslenme alışkanlıkları yüzünden birçok kişi hem kilo alıyor hem de mide ağrıları, ülser, kabızlık ve tansiyon yükselmesi problemleri Ramazan ayında artıyor.

 

Oruç tutan kişiler Ramazan ayında en az 16 saat veya daha fazla açlık ile karşı karşıya kalıyorlar. Bu açlık süresi içinde kan şekeri düşüyor. İftarda ise tam tersi oluyor; aniden fazla miktarda yemek tüketildiği için kan şekeri yükseliyor. Eğer kişi sahura kalkmıyor ise kan şekerinin düşüşü günün erken saatlerinde başlar. Bu nedenle az ve sık beslenme ilkesi iftar sonrasında da uygulanmalı ve gece yatana dek sık sık ve azar azar beslenilmelidir.  Gece tüketilen besinler uykuda metabolizma hızı düştüğü için daha kolay yağa çevirilirler. Bu yüzden Ramazan’da sahura mutlaka kalkılmalı, öğünlerde tüketilen besinlerin miktarı ve kalorisi normal zamandakinden çok fazla olmamalıdır.  Bunun yanında günlük 2-2,5 litre su ve sıvı tüketilmelidir. Geceleyin ve sahurda bol su içilmeli, kahve ve gazozlu içecekler tüketilmemelidir.  Ramazan'da güllacın kalori içeriğinin hamurlu tatlılara nazaran daha düşük olması nedeni ile kolesterol ve şeker sorunu olmayanlarca tüketilmesi tavsiye edilir.

 

Yüksek tansiyonu olanlar Ramazan Ayında tuzlu gıdaları tüketmemelidirler. Örneğin turşu, lakerda, tuzlu krakerler yenmemelidir. Tansiyon ilaçları sahur öncesi ve iftardan hemen önce olmak üzere iki doza bölünmelidir. Yüksek kolesterol sorunu olan hastalar kolesterol ilaçlarını yatmadan önce almaya devam etmelidirler. 

 

Böbrek taşı olanlarda böbrek ağrıları Ramazan'da başlayabilir.  Böbrek taşı sorunu olanlar vücutlarının susuz kalmamasına özen göstermeli iftar ile sahur arasında 2 litre su tüketmelidirler.  Böbrek taşı olanlar kalsiyum içeren gıdaları, süt ve süt mamüllerini yüsek oranda tüketirlerse böbrek kumu dökebilirler ve bu daha sonra böbrek taşına neden olabilir.  Gut hastaları Ramazanda beslenmelerine özel itina göstermelidir. Yağlı peynir, kırmızı et ve asitli içecekler gut atağını tetikler. Sindirim sistemimiz Ramazan’da iftarın hemen akabinde fazla çalışacağı için kan mide ve barsaklara hucum eder. Bu esnada kalbi yormamak için ağır hareket ve spor yapılmamalıdır.

 

Prof. Dr. Amet Selçuk Can

Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı

Yalova Üniversitesi Termal Meslek Yüksek Okulu